1-2.KAPSAYICI EĞİTİM ANLAYIŞI, TEMEL KAVRAMLARI VE GEREKÇELERİ VE TARİHİ GEREKÇELERİ (2 VİDEO )
EĞİTİMDE KAPSAYICILIK
Kapsayıcı Eğitim Anlayışı, Temel Kavramları ve Gerekçeleri
* Kapsayıcılık pek çok bakımdan ele alınabilecek bir kavramdır.
*Kapsayıcı eğitim her şeyden öte bir anlayıştır.
* Günümüzde uluslararası ilişkilerden endüstriye, politikadan eğitime kadar pek çok alanda
bahsi geçmektedir.
* Eğitimde kapsayıcılık ise son yıllarda
üzerinde daha çok konuşulan bir gündem hâline
gelmiştir.
* Kapsayıcı eğitim, her bir
öğrencinin kendi öğrenme ve gelişim özellikleri, ilgi ve gereksinimleri
doğrultusunda eğitime erişimini, eğitim ortamlarına katılımını ve
bu doğrultuda onlarla ilgili profesyonellerin desteklenmesine yönelik süreçleri gerektiren bir “anlayış”tır.
* Kapsayıcı eğitim bir program,
müfredat ya da yaklaşımdan ziyade, her şeyden öte bir anlayıştır.
* Kapsayıcı eğitimin sosyolojik, politik, felsefi ve ideolojik temelleri
bulunmaktadır.
* En temelde ele alındığında, kapsayıcı (inclusive) sözcüğü etimolojik olarak Latince bir eylem olan kapsamak (includerer) sözcüğünden türetilmiştir ve dâhil olmak, ait olmak anlamına gelmektedir (Felder, 2018).
* Kapsayıcı eğitimin farklı zamanlarda, farklı araştırmacılar tarafından çeşitli özellikler vurgulanarak yapılmış tanımları bulunmaktadır.
Ballard, 1995 |
Kapsayıcı eğitim, genel
eğitim okullarındaki “özel gereksinimli çocukların” ihtiyaçlarını karşılayan “özel” öğretmenlerle ilgili değildir. |
Kurth & Gross,
2014 |
Bir öğrencinin genel eğitim faaliyetlerine ve müfredatına tam olarak katılması için ihtiyaç duyacağı tüm destek ve hizmetlere erişmesinin bir gereklilik olduğu sistemdir. |
Hodkinson, 2020 |
Kapsayıcı eğitim, tüm çocukların “eğer”siz ve “ama”sız genel
eğitim sınıflarında bir arada bulunması üzerine inşa edilen
bir yapıdır. |
Graham, 2020 |
Engelleri ortadan kaldırmayı, tüm öğrencilerin aynı yaştaki akranları ile
öğrenme deneyimlerine ve öğrenme
ortamlarına katılmalarını sağlayan temel bir insan hakkı ve eğitimde sistemli bir reform sürecidir. |
* Tanımlarda vurgulanan özelliklere dikkat edildiğinde, 1990’lı yıllarda sadece özel gereksinimli çocuklarla ilişkilendirilen bir kapsayıcı eğitim kavramına tepki ile 2000’li yıllarda tüm öğrencilerin dâhil olduğu, aidiyet geliştirdiği bir yapı ve sistem boyutları ön plana çıkmıştır.
Kapsayıcı Eğitimin Yararları
* Kapsayıcı eğitim, tüm öğrencileri destekleyebilecek bir altyapı üzerinde, öğretmenlerin mesleki gelişimi de bu yönde sağlanarak sunulduğunda, öğrencilere, ailelere ve topluma yararı olabilecek bir anlayıştır.
* Örneğin,
kapsayıcı eğitim uygulamaları, aynı ortamda eğitimine devam eden hem gelişimsel
yetersizliği olan çocuklar hem de tipik gelişim gösteren akranlarının
gelişimlerini desteklemekte; akran etkileşim ortamına katkı sağlayarak çocukların öğrenme süreçlerini yönlendirmeye yardımcı olmaktadır
(Allen ve Cowdery,
2015).
* Tüm çocukların aileleri kapsayıcı eğitim ortamlarında eğitim alan
çocukları vesilesi ile kapsayıcı eğitime yönelik olumlu tutum geliştirmektedir (Barton ve Smith, 2015).
* Kapsayıcı ortamlarda bulunan çocuklar ayrıştırılmış ortamlarda eğitim
gören benzer özellikteki akranlarına göre öğretimsel
hedeflerinde bulunan iletişim, sosyal ve akademik becerileri daha kısa sürede
öğrenebilmektedir (Hunt vd., 1994).
Ancak bu kavramların birbirinden farklılıkları bulunmaktadır (Şekil
2).
|
* Kapsayıcı eğitimin kaynaştırma ya da bütünleştirme kavramları ile bir arada ya da birbiri ile örtüşük kullanımlarında Türkçe çevirilerinden kaynaklı sorunlar olduğu gibi, kapsayıcı eğitimin odağının da tam olarak anlaşılamamasının, daha çok özel eğitim alanı ile ilişkili ele alınmasının da etkili olduğu düşünülmektedir (Yılmaz Atman, 2022).
Kapsayıcı Eğitimin Temel Kavramları
* Kapsayıcı eğitim çeşitlilik,
katılım, aidiyet, adalet (equity) ve hak temelli yaklaşım üzerinde şekillenen bir anlayıştır.
* Çeşitlilik; yaş, etnik köken, ırk, cinsiyet, engellilik, sosyoekonomik
düzey, dil, din, coğrafi konum gibi özelliklerin farklılıklarının doğasını değerlendirmeden ve yargılamadan
olduğu gibi kabul etmeyi ve sosyal dışlamayı ortadan kaldırmayı ifade etmektedir (Ainscow, 2020; Spandagou, 2020).
* Kapsayıcı eğitim anlayışında farklılıklar bir sorun olarak görülmekten
ziyade “olağan” olarak karşılanarak çeşitlilik
önemsenmektedir (Nilholm
& Alm, 2010).
* Katılım, tüm çocukların aynı eğitim ortamında “bulunmasının” yanı sıra,
kendi gereksinimlerine ve ilgilerine göre çeşitli uyarlamalara da yer verilerek öğrenme süreçlerine katılımını ifade etmektedir.
* Okullarında ve sınıflarında tüm çocukların sosyal ilişkiler geliştirerek kendilerini o eğitim ortamına
ait hissedebilecekleri bir kapsayıcı kültürü oluşturmak, kapsayıcı eğitim
uygulamalarının hayata geçirilmesi noktasında kritik öneme
sahiptir.
* Kapsayıcı bir okul, tüm
üyelerinin hak ve sorumluluklara sahip olduğu, okulun hem kendi ortamında hem
de dışında sağlanan eğitimden tüm öğrencilerin benzer şekildeyararlanma
fırsatına sahip olduğu, adaleti temel alan
bir ortam sağlamaktadır (Thomas
vd., 2005).
* Hak temelli yaklaşıma göre tüm çocukların ücretsiz ve zorunlu eğitime
erişimi, ayrımcılığın ortadan kaldırılması, kaliteli eğitimin
müfredat ve öğretim uygulamalarında yer alması ilkelerini
içermektedir (Thomasevski, 2004).
* Kapsayıcı eğitimin temel kavramları ne olduğunun anlaşılmasına yönelik
bakış açısı sunmakta, kavramın zemininin yer aldığı
mantık çerçevesini oluşturmaktadır.
Kapsayıcı Eğitimin
Gerekçeleri
* Kapsayıcı eğitim
yaklaşımının eğitimsel, sosyal ve ekonomik
gerekçeleri bulunmaktadır.
* Bu gerekçeler pek çok ülke tarafından kabul gören ve kapsayıcı eğitimin
neden uygulanması gerektiğine ilişkin hemfikir olunan bakış
açılarını yansıtmaktadır.
* Eğitimsel gerekçeler bağlamında, kapsayıcı eğitim yaklaşımı işler hâle
geldiğinde, okullarda tüm çocuklar birlikte eğitim alabilir ve bireysel farklılıklara yanıt
veren, tüm çocukların yararlanabildiği öğretim yöntemlerinin kullanılarak tüm çocukların gelişimsel olarak ilerlemeleri desteklenebilir (UNESCO,
2020).
* Sosyal gerekçeler bağlamında, kapsayıcı okullar, tüm çocukların birlikte
eğitim almasını sağlayarak farklılıklara karşı tutumları değiştirebilir, insanları barış içerisinde, bir
arada yaşamaya teşvik eden adil ve ayrımcı olmayan bir toplumun temelini oluşturur (UNESCO, 2003; UNESCO,
2020).
* Ekonomik gerekçeler bağlamında
ise; kapsayıcı eğitim uygulanan okulları oluşturma ve sürdürmenin belirli özelliklere sahip çocuklara yönelik
uzmanlaşmış kişilerle, farklı türde okullarda verilen hizmetlerden oluşan karmaşık
bir sistemden daha az maliyetli olabileceği düşünülmektedir.
* Tüm öğrencilere etkili bir
eğitim sunabilecek kapsayıcı okulların “herkes için eğitim” sunmanın daha uygun maliyetli bir yolu olduğu belirtilmektedir (UNESCO,
2003).
Kapsayıcı Eğitimin İlkeleri
*Kapsayıcı değerleri eyleme geçirme,
*Her insanın
yaşamına eşit derecede
önem verme,
*Herkesin aidiyet
hissetmesine destek olma,
*Çocukların öğrenme
ve öğretime katılımlarını sağlama,
*Dışlanmayı, ayrımcılığı ve öğrenmeye katılıma
engel olan durumları
azaltma,
*Çeşitliliği ve herkese eşit derecede saygıyı teşvik etmek için kültürler, politikalar ve uygulamalar geliştirme,
*Öğretim süreçlerinden geniş ölçüde faydalanmak için kapsayıcı uygulamadan yararlanma,
*Çocuklar arasındaki ve yetişkinler arasındaki farkları öğrenme için bir kaynak olarak ele alma,
*Çocukların yerel tabanlı, yüksek kalitede eğitim alma hakkını kabul etme,
*Çocuklarla birlikte,
çalışanlar ve aileler için de okulları geliştirme,
*Başarıların yanı sıra, olumlu
okul ortamı oluşturmanın değerini öne çıkarma,
*Okullar ile okulların değerleri
ve bulundukları yakın çevre arasındaki olumlu ilişkileri teşvik etme,
*Kapsayıcı eğitimin,
topluma dâhil olmanın bir göstergesi olduğunun
farkına varma
*(UNICEF, 2012).
Kapsayıcı Eğitim Anlayışı
* Kapsayıcılık öncelikle
düşünme sistemimizde geliştirmemiz gereken bir anlayıştır.
* Düşüncelerimizde ne varsa
dilimize de o yansımaktadır. BEP’li çocuk, entegre çocuk, MR’li çocuk, özel
çocuk, normal çocuk, birini
anlatırken kullandığımız “bu tür çocuklar” gibi ifadeler zihnimizdeki
kategorizasyonun dilimizde ifade bulmuş
biçimidir.
* Bizler, kendimize aşina gelen insanlar, fikirler ve ortamlarda kendimizi güvende hissederiz ve bize farklı gelen özellikler, ortamlar ve insanlara karşı da farkında olmadan ön yargı geliştirebiliriz.
* Kendimiz gibi olmayan, kendimize
benzemeyen, bizim alıştığımız gibi görmediğimiz özellikler bize değişik gelebilir. Kapsayıcı olmak her şeyden öte
bir anlayıştır ve öncelikle düşüncelerimizde, kendimizde var olan ayrıştırmacı tutumları ve düşünceleri fark etmemizi
gerektiren bir anlayıştır.
* Kapsayıcı eğitimin
işler hâle getirilmesi, kapsayıcılığın tam olarak
anlaşılması ile mümkün
olabilir.
* Kapsayıcı eğitim anlayışı
sınıftaki tüm öğrencilerin öğretmeni olmak ile ilgilidir.
* Çeşitli nedenlerle akranlarından
farklılaşan özelliklerine bakılmaksızın, tüm öğrencilerin sınıflarına ve
okuluna aidiyet kurabilecekleri bir yapı gerektirmektedir.
Kapsayıcı Anlayışın
Yansımaları ve Dil
*
Biz yetişkinler kendimize benzer
özelliklerde olmayanlara ilişkin farklı tutumlara ve zaman zaman ön yargılara sahip iken, erken dönemden itibaren
çocuklar aslında çok kabullenicidir ve zihinlerinde ayrıştıcı
şemalar yer
almamaktadır. Yetişkinlerden kapsayıcı
olmayan dilsel ifadeleri
ve tutumları öğrendikçe, çocuklar da çeşitli
bakımlardan kendileri gibi olmayanı kapsamakta zorlanmaktadır.
*
Örneğin,
okul öncesi dönemdeki bir çocuk
işitme yetersizliği olan ve cihaz kullanan bir arkadaşının kulağında cihazı gördüğünde
“Yeni kulağın ne güzelmiş!” diyebilmekte ve farklılıkları bu şekilde olağan görebilmektedir.
*
İkinci
bir örnek olarakçocukların
eksiklikleri ve zayıf yanları değil, her birinin yapabildikleri ve yeterlikleri
sınıfta odak noktada tutulduğunda; çocuklar özel
gereksinimli arkadaşlarını tanılarına göre değerlendirmemekte, kendileri gibi tüm çocukların çeşitli davranışları/becerileri yerine getirmekte yetkin olabileceğini kabul etmektedir.
* Zihnimizde farkında
olmadığımız sınıflama dilimize
yansımakta ve zaman zaman ayrıştırıcı olabilmektedir.
* Yetişkinlerin
tutumları ve dil kullanımları çocukların gözünde arkadaşlarına yönelik doğrudan
fikir oluşturmalarına ve zaman
zaman ön yargı geliştirmelerine sebep
olabilir.
Kapsayıcı Dil ve İletişim
* "Önce birey dili
(person-first-language)" olarak ifade edilen kavram, kapsayıcı anlayışa
yönelik geliştirmemiz gereken bir dil alışkanlığı olabilir.
* Engeline göre kategorize ederek bir çocuğa hitap etmek ya da ondan bahsetmek yerine ismini kullanarak bahsetmek, “otistik çocuk/öğrenci” yerine “otizm spektrum bozukluğu olan çocuk/öğrenci” demek; “normal çocuk/öğrenci” yerine “tipik gelişim gösteren çocuk/öğrenci”, “MRli çocuk/öğrenci” yerine “zihin yetersizliği olan çocuk/öğrenci” ifadelerini kullanmak kapsayıcı anlayışa daha uygundur.
* Kapsayıcı anlayışta çocukların
"etiketleri", tanıları, çeşitli özellikleri onların çocuk/öğrenci
olmalarının önüne geçmemelidir.
* Özetle, kapsayıcı eğitimin pek
çok açıdan ele alınabilecek ilkeleri, gerekçeleri ve temel dayanak noktaları bulunmaktadır.
* Kapsayıcı eğitimin
işler hâle getirilmesi, kapsayıcılığın tam olarak
anlaşılması ile mümkün olabilir.
* Kapsayıcı eğitim anlayışı
sınıftaki tüm öğrencilerin öğretmeni olmak ile ilgilidir.
* Çeşitli nedenlerle akranlarından
farklılaşan özelliklerine bakılmaksızın, tüm öğrencilerin sınıflarına ve
okuluna aidiyet kurabilecekleri bir yapı gerektirmektedir.
* Zihnimizde farkında olmadığımız
sınıflama dilimize yansımakta ve zaman zaman ayrıştırıcı olabilmektedir. Yetişkinlerin tutumları
ve dil kullanımları çocukların gözünde arkadaşlarına yönelik doğrudan fikir oluşturmalarına ve zaman zaman ön yargı geliştirmelerine sebep
olabilir.
* Kapsayıcı anlayışta çocukların
"etiketleri", tanıları, çeşitli özellikleri onların çocuk/öğrenci
olmalarının önüne geçmemelidir.
KAPSAYICI EĞİTİM YAKLAŞIMININ TARİHSEL GELİŞİMİ VE YASAL DÜZENLEMELER-I
* Kaliteli kapsayıcı
eğitimin net bir çerçevede tanımlanması gerekmektedir.
* Kalitenin alt unsurları olan erişim, katılım ve destek boyutlarındaki
sorunlara çözüm geliştirme çalışmaları daha etkili bir biçimde yapılabilecektir.
* Erişim; geniş çaplı öğrenme fırsatları, etkinlikleri ve
ortamları sunmak, çocukları eğitim fırsatlarından alıkoyan fiziksel
ve yapısal engelleri ortadan kaldırmak, öğrenme için evrensel tasarım temelinde
eğitim çevresini düzenlemek ve bunları
gerçekleştirmede teknolojiyi işe koşmak gibi ilkeleri içermektedir.
* Katılım; kaliteli kapsayıcı eğitim hizmetlerinin çocukların aidiyet ve katılma hislerini kasıtlı olarak teşvik edecek ve destekleyecek önlemler alınması ve uygulamalarda bulunmasını içermektedir.
* Destek ise; aileler, öğretmenler, uzmanlar ve yöneticilerin
kapsayıcı eğitime ilişkin bilgi ve tutumlarını geliştirmeyi hedefleyen profesyonel eğitim olanakları sunmayı içermektedir.
Kapsayıcı Eğitime
Yönelik Uluslararası Düzenlemeler
* Geniş kapsamlı ele alındığında, dünya genelinde kapsayıcı eğitim yaklaşımının tarihsel yolculuğu ile ilgili olarak uluslararası alanda dört temel süreç yer almaktadır (Opertti vd., 2013).
* Bu süreçler
içerisinde yayımlanan belgeler
ve yapılan organizasyonlar ile yaşanan gelişmeler özet olarak ilerleyen başlıklarda açıklanmıştır.
* Yılmaz Atman, B. (2022). Kapsayıcı Eğitim. H. Bakkaloğlu, S. Çelik & G. Tomris (Ed.),
Erken Çocukluk Özel Eğitimi içinde (s. 589-615).
Ankara: Vize Yayıncılık, adlı çalışmadan uyarlanmıştır.
İnsan Hakları
Temelli Süreç (1948 ve Sonrası)
* BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile temel insan hakları, özgürlükler
konusu gündeme gelerek sözleşmeyi imzalayan
ülkelerin tüm vatandaşlarına yönelik yaşama, eğitim, barınma gibi temel
haklarının temin edilmesine yönelik adımlar atılmıştır.
* İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi kendisinden sonra gelen pek çok
düzenlemeye temel oluşturarak gerek eğitim gerekse diğer hizmetlerde temel haklara ve özgürlüklere yönelik
bakış açısı sağlamıştır.
* Bildirgenin ikinci maddesinde “Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, gelir durumu/mülkiyet, doğuş veya herhangi bir ayrım gözetmeksizin bu bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve özgürlüklerden yararlanabilir.” hususu ifade edilerek hak ve özgürlüklerden yararlanmanın kapsamı belirtilmiştir.
* Bununla birlikte 26. maddede “Herkes eğitim hakkına sahiptir.” vurgusu da yer almaktadır.
* Ülkemizde 27 Mayıs 1949 tarihli Bakanlar
Kurulu kararı ile bildirge Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır.
* İnsan hakları temelli sürece
ilişkin diğer belgelerde de ayrımcılık gözetilmeksizin haklardan yararlanma ile dışlanmaya sebep olabilecek durumlar
ortaya konularak eşitlik ve adalet vurgusu yapılmıştır.
* BM’nin 1971, 1975 ve 1982 yıllarındaki belgelerinde, engellilere yönelik eğitim ve diğer hizmetlerden yararlanma konusunda çeşitli kararlar yer almaktadır.
* 1989 Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile de çocuklara ırk, renk, cinsiyet, ulusal ve sosyal köken, mülkiyet, doğuş ve diğer durumlardan kaynaklı hiçbir ayrım gözetilmemesi konusu ele alınmıştır.
İnsan Hakları Temelli
Sürece İlişkin Gelişmeler
*1948 BM İnsan Hakları
Evrensel Bildirgesi 1952 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
*1960 UNESCO Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşme
*1966 Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi
*1971 BM Zihinsel Engelli
Bireylerin Hakları Bildirisi
*1975 BM Engelli Hakları
Bildirgesi 1981 UNESCO
Sundberg Bildirgesi
*1982 BM Engelliler İçin Dünya Eylem Programı 1989 BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme
Özel Gereksinimli Çocuklara
Yönelik Süreç (1990 ve Sonrası)
* 1990’lı yıllar kapsayıcı eğitim anlayışının uluslararası alanda yasal
zemininin oluşmasına yönelik önemli gelişmeleri
barındırmaktadır. 1990 yılında Herkes İçin Eğitim Dünya Konferansı ile başlayan
süreç, özel gereksinimli çocukların kapsayıcı
eğitimine yönelik çok önemligelişmeleri de beraberinde getirmiştir.
* Herkes İçin Eğitim Dünya Konferansı, BM Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM Nüfus Fonu (UNFPA), BM Kalkınma Programı (UNDP) ve Dünya Bankası tarafından organize edilen, 155 ülkeden temsilcilerin ve pek çok sivil toplum kuruluşunun yer aldığı en önemli küresel eğitim girişimidir (Erçetin & Arifoğlu, 2016).
* Bu konferansta çocuklar, gençler
ve yetişkinler olarak “herkes için” başlıca öğrenme gereksinimleri temel alınarak,
erken çocukluk eğitimi, eğitim ortamlarının zenginleştirilmesi, temel eğitimin
tüm çocuklar için kaliteli şekilde sağlanması vurgulanmış; yerel, bölgesel
ve dünya genelinde yapılabilecekler ele alınmıştır.
* Konferans kendisinden sonraki organizasyonlar için de pek çok açıdan odak kabul edilmiştir.
* Bildirge kapsamında izleme ve değerlendirme çalışmalarının yapılmasına devam edilmektedir.
* 1993 yılında çıkarılan Engelliler İçin Fırsat Eşitliği ve Standart Kurallar belgesi taraf
ülkelerin insan hakları ve engellilik konularında atacağı adımlara ilişkin bir rehber
olma niteliği taşımaktadır.
* Hâlihazırda mevcut olan dokümanlarda yer alan yükümlülüklerin uygulamaya aktarılmasında önemli bir belgedir.
* Eğitim, istihdam, sosyal yaşam, sosyal güvenlik, sağlık alanlarında
engellilerin tam katılımını sağlamaya yönelik
kurallara bu belgede yer verilmiştir.
* Her ne kadar eğitim hakkı, eşitlik, ayrımcılık gözetmeksizin yapılması
gereken uygulamalar pek çok uluslararası dokümanda yer alsa da 1994 yılında Salamanca
Konferansı sonrasında yayımlanan Salamanca Bildirgesi ve Eylem Çerçevesi
ile “kapsayıcı eğitim”
ilk kez gündeme
gelmiştir.
* Salamanca Konferansı “Herkes İçin Eğitim” girişiminde özel
gereksinimlilerin göz ardı edildiği endişelerine yanıt olarak düzenlenmiştir (Graham
vd., 2020). Salamanca Bildirgesi ile “Herkes
İçin Eğitim” temelinde
devletlerin
“bireysel farklılıklara ve güçlüklere
bakılmaksızın tüm çocukları kapsayacak olanakları sağlamak üzere eğitim sistemlerini geliştirmesi”, “tüm çocukları
genel eğitim okullarına kayıt ederek hukuki ve politik bir konu olarak kapsayıcı eğitim ilkesini benimsemesi”,
“kapsayıcı eğitimin erken tanı ve müdahale boyutlarını güçlendirmesi” konularında çok önemli kararlar
alınmıştır (Dede, 1996).
* Bildirgede yer alan kararlar hâl3 gündemde yer almakta, işlevselliğine yönelik tartışmalar kendisinden sonraki belgeler ve araştırmalar kapsamında ele alınmaktadır (Graham vd., 2020).
Özel Gereksinimli Çocuklara
Yönelik Sürece İlişkin
Gelişmeler
*1990 Herkes İçin Eğitim Dünya Konferansı
*1993 BM Engelliler İçin Fırsat Eşitliği
ve Standart Kurallar
*1994 UNESCO Salamanca Bildirgesi ve Eylem Çerçevesi
*1996 BM Engellilik Strateji
Belgesi
Yorumlar
Yorum Gönder