16. ve 17. BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PLANI HAZIRLAMA ( 2 video )
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM
PLANI HAZIRLAMA
* Özel eğitim ihtiyacı
olan her öğrenci için yerleştirildikleri eğitim ortamında bireyselleştirilmiş
eğitim programı (BEP) oluşturulması yasal bir zorunluluktur.
* BEP, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin takip ettikleri eğitim programı temel alınarak öğrencinin gelişim özellikleri, eğitsel gereksinimleri ve performans düzeyleri doğrultusunda hedeflenen amaçlara ulaşmaya yönelik hazırlanan ve bu bireylere verilecek destek eğitim hizmetlerini de içeren bireye özgü program olarak tanımlanmaktadır
* BEP yasal bir zorunluluk olup özel eğitim
hizmetlerine uygun olduğuna
karar verilen her öğrenci için hazırlanmalıdır.
* Belirli anahtar
özelliklere sahip olan BEP (Nugent,
2005);
* BEP’in hazırlanması, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesinden okullardaki BEP geliştirme birimi sorumludur.
* Özel Eğitim
Hizmetleri Yönetmeliği’nin (2021) 47. maddesine göre BEP geliştirme biriminde okul müdürü
ya da görevlendireceği bir müdür
yardımcısının başkanlığında;
- Rehber öğretmen,
- Öğrencinin sınıf öğretmeni,
- Öğrencinin dersini okutan alan öğretmenleri,
- Öğrencinin velisi ve
- Öğrencinin kendisi bulunur.
* Gerekli durumlarda özel eğitim değerlendirme kurulundan bir üye ve mesleki eğitim veren
kurumlarda meslek derslerini veren bir alan öğretmeni
de BEP geliştirme birimine katılabilir.
* BEP geliştirme
biriminin birçok önemli görevi bulunmaktadır.
Bunlar;
- BEP’in geliştirilmesi, uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili koordinasyonu sağlamak,
- Öğrencinin gelişim özellikleri ve eğitsel gereksinimlerini temel alarak BEP’inde değişiklik ve düzenlemeler yapmak,
- BEP’in uygulanması sürecinde eğitim ortamlarının düzenlenmesi, materyal hazırlanması ve temin edilmesi konusunda yöneticilere ve öğretmenlere öneriler sunmak,
- Okulda bulunan diğer birimlerle iş birliği ile çalışmak,
Destek eğitim
odasından faydalanacak öğrencilere hangi derslerin haftalık
kaç saat sunulacağını belirlemek,
*Ayrıştırılmış eğitim ortamları olan özel eğitim
okulları ya da sınıflarında eğitimlerine devam eden öğrenciler arasından
tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitime uygun olanları belirlemek
ve okul yönetimine bildirmek,
*Özel eğitim sınıfına devam eden öğrencilerden, yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte ders alabilecek öğrencileri belirlemek ve bu öğrencilerin ders saatlerini planlamak,
*Öğretim ve değerlendirme sürecinde kullanılacak materyal,
yöntem ve teknikleri
belirlemek,
*Sınavlarda refakat edilmesi
gereken öğrencileri belirlemek,
*Özel eğitim okullarında grup eğitimine uyum sağlayamayan öğrencilerin grup eğitimine hazırlanması için bire bir eğitime başlama
ve bitirme sürecinin
kararını vermek,
* Velinin yazılı isteği doğrultusunda ilkokul döneminde öğrencilerin bir kereye mahsus sınıf tekrarı yapmasına karar vermek şeklindedir (MEB,
2021).
* BEP geliştirme süreci döngüsel bir yapıdadır.
* BEP geliştirme birimi öncelikli olarak öğrencinin gelişimsel özellikleri
hakkında bilgi toplar ve topladıkları bilgileri birbiriyle paylaşarak öğrenci özelliklerini ortaya koyar.
* Öğrencinin gelişimsel özellikleri ile bağlantılı olarak öncelikli öğrenme gereksinimlerini belirler, performans düzeyini tanımlar ve buna uygun hedefler geliştirir. Hedeflere ulaşmak için öğrenciye sunulacak hizmetleri, bu hizmetlerin kimler tarafından, nerede, ne zaman ve ne sıklıkla sunulacağını ve öğrenci ilerlemeleri değerlendirmede kullanılacak yöntem ve ölçütleri belirleyerek BEP içeriğini oluşturur.
* Bu içerik, BEP geliştirme birimindeki tüm üyeler tarafından imzalanır ve
öğrenci için planlanan hizmetler ya da destekler uygulamaya konur.
* Süreç içerisinde izleme ve değerlendirme çalışmalarına yer verilerek öğrencinin ilerlemesi raporlaştırılır ve aile bu konuda bilgilendirilir.
* Yıllık hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını belirlemek amacıyla BEP yılda bir kez mutlaka gözden geçirilir.
* Ancak öğrenci konulan hedeflerde beklenen düzeyde bir ilerleme göstermiyorsa ya da bu hedefler planlanandan daha önce gerçekleşmişse yılını doldurması beklenmeden de BEP tekrar gözden geçirilebilir.
* Öğrenci yeniden
değerlendirilerek yeni bir BEP oluşturulabilir (Özyürek, 2010).
* Bireyselleştirilmiş eğitim programının içeriğinde
yer alması gereken
bazı temel ögeler
bulunmaktadır.
Bunlar;
- Öğrencinin demografik özelliklerinin tanımı
- Öğrencinin eğitsel performans düzeyinin tanımı
- Uzun dönemli ya da yıllık hedefler
- Kısa dönemli hedefler
- Öğretim yöntemleri ve materyaller
- Amaçlara ulaşmak için gerekli olan zamanın başlama ve bitiş tarihleri
- Uygun değerlendirme yöntemleri ve ölçütleri
- Ek hizmetler (Gibb ve Dyches, 2000; Strickland ve Turnbull, 1990 aktaran Kargın, 2007).
Öğrencinin Demografik Özelliklerinin Tanımlanması
* Bu
kapsamda öğrencinin ve ebeveynlerinin adı soyadı, öğrencinin doğum tarihi,
okulu, sınıf düzeyi, yetersizlik türü ve varsa ek yetersizliği gibi bilgilere yer verilir (Gibb ve Dyches, 2000).
Öğrencinin Eğitsel Performans Düzeyinin Tanımlanması
* Eğitsel performans düzeyi, öğrencinin güçlü ve zayıf olduğu alanları
yansıtan bir ifade olup öğrencinin yapabildikleri ile yapamadıkları birlikte
ifade edilir.
* Performans düzeyinin
tanımlanmasında dikkat edilecek
bazı hususlar bulunmaktadır.
* Bu hususlar şu şekildedir (Gibb ve Dyches,
2000; Kargın, 2007; Salvia, Ysseldyke
ve Bolt, 2009):
* Performans düzeyi ifadesi, öğrencinin geçmişteki ya da gelecekteki olası performansını değil, şimdiki performansını yansıtmalıdır.
* Performans düzeyinin tanımı,
değerlendirme sonuçlarına dayalı olarak oluşturulmalıdır. Bu değerlendirme araçları formal
ya da informal olabilir.
* Formal değerlendirme araçlarına
standart testler; informal değerlendirme araçlarına görüşme, gözlem, kontrol listeleri, ölçüt bağımlı testler, hata
analizi, tepki analizi ve yazılı sınavlar örnek gösterilebilir (McLoughlin ve
Lewis, 2001).
* Bununla birlikte bu değerlendirme araçları, özellikle informal değerlendirme araçları öğretmenler tarafından bilgi toplamada da kullanılabilir.
* Performans düzeyi ifadesi, öğrencinin gereksinimleri ile bağlantılı olup uzun dönemli
ve kısa dönemli hedeflere ilişkin ipuçları içermelidir.
* Performans düzeyini temel alarak
uzun dönemli ve kısa dönemli
hedefler oluşturabilmek için performans düzeyinin ölçülebilir ve gözlenebilir bir şekilde ifade
edilmesi gereklidir.
* Bilir,tanır ya da hoşlanır gibi ifadeler gözlenebilir ve ölçülebilir davranışlar değilken okur, söyler ya da gösterir gibi ifadeler gözlenebilir ve ölçülebilir davranışlardır.
* Amaçlar ya da hedefler
ifade edilirken her zaman gözlenebilir ve ölçülebilir ifadeler
kullanılmalıdır.
* Performans düzeyini tanımlarken
öğrencinin gelişimsel ve öğrenme özellikleriyle ilgili ayrıntılı, kapsamlı ve gerçekçi bilgiler sunmak, öğrenci için
konulacak hedeflerin de gerçekçi ve erişilebilir olmasını sağlaması bakımından önemlidir.
Performans düzeyi örneği:
* Mete, bağımsız
anaokuluna yarım gün devam eden otizm spektrum
bozukluğu olan beş yaşında bir öğrencidir.
* Yapılan gözlem ve
aile görüşmelerine göre Mete, başkalarının başlattığı sohbetlere ya da sorulara kısa cevaplar vermekte ancak kendisi bağımsız
bir şekilde sohbet
başlatmamaktadır.
* Mete tuvaletini yapabilmekte, elini yüzünü yıkayabilmekte ve giysilerini çıkarabilmektedir.
* Psikomotor alanda
rastgele makasla kesme yapabilirken bir çizgiyi takip ederek makasla
kesememektedir.
* Okul öncesi kavramlar sorulduğunda üç farklı şekli (daire, üçgen,
kare) ve ana renkleri gösterebilmekte ancak ara renkleri gösterememektedir.
*
Zıtlık kavramlarından sadece büyük
kavramını farklı büyüklükte aynı cinste iki nesne arasından gösterebilmiş, nesne resimleri
üzerinden büyük olanı da gösterememiştir.
* Performans düzeyi örneğinde, öğrencinin şimdiki zamanda yapabildikleri ve yapamadıkları birlikte
ifade edilmiştir.
* Öğrencinin performansına ilişkin verilerin hangi yollarla toplandığı
bellidir.
* Örnekte gözlem,
görüşme ve ölçüt bağımlı ölçü aracı gibi informal değerlendirme araçları kullanılmıştır.
* Performansa ilişkin ifadeler gösterir,
giyer gibi gözlenebilir ve ölçülebilir şekilde ifade edilmiştir.
* Öğrencinin
yapabildikleri ve yapamadıklarının ayrıntılı olarak betimlenmiş olması, uzun
dönemli ve dolayısıyla kısa dönemli hedeflerin oluşturulmasına olanak
sağlayacaktır.
* Performans düzeyi
örneği doğrultusunda uzun dönemli ve kısa dönemli hedef örnekleri
oluşturulacaktır.
Uzun dönemli ya da yıllık hedefler
* Uzun dönemli
hedefler, öğrencinin bir yıl ya da akademik
dönem içerisinde makul düzeyde kazanabileceği davranışlar olarak
tanımlanabilir (Özyürek, 2010).
Uzun dönemli hedefleri belirlenmesinde;
- Öğrencinin performans düzeyi,
- Yetersizliğinin derecesi,
- Geçmiş öğrenme deneyimleri ve öğrenme hızı,
- Çevresinin ve ailesinin özellikleri
- Sınıf öğretmenine sağlanan destek hizmetler ve
* Öğrenciye sağlanacak
destek hizmetler gibi kritik noktalara
dikkat edilmelidir (Kargın, 2012).
* Tüm bunların yanı sıra, hedeflerin
öğrenci için “öncelikli” olması, uzun dönemli hedeflerin belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken
bir diğer önemli
noktadır.
* Öncelikli beceriler, öğrenci için işlevsel olan, daha sık kullanılan, farklı ortamlarda tekrarlanan, başka beceriler için ön koşul
niteliği taşıyan, öğrencinin bağımsızlığını ve kendine olan güvenini artıran
beceriler olarak tanımlanmaktadır (Kargın, 2019).
* Seçilen öncelikli beceriler, uzun dönemli hedef ifadelerine dönüştürülürken performans düzeyi ifadelerinde olduğu gibi gözlenebilir ve ölçülebilir bir şekilde oluşturulmalıdır.
* Yukarıda verilen
performans düzeyi örneği temel alınarak
uzun dönemli hedef örnekleri oluşturulmuştur.
Uzun dönemli hedef örnekleri
UDH 1. Mete, bir akademik yılsonunda basit şekilleri
çizgilerinin üzerinden bağımsız bir şekilde makasla keser. UDH 2. Mete, bir akademik dönemin sonunda iki farklı
büyüklükte farklı cinste nesne ya da nesne resimleri arasından büyük olanı göstermesi istendiğinde ¾
oranında büyük olanı gösterir.
Kısa dönemli hedefler
* Kısa dönemli hedefler, öğrencinin performans düzeyi ile uzun dönemli hedefleri arasındaki ara basamaklar olarak tanımlanmaktadır (Gibb
ve Dyches, 2000; Kargın, 2007).
* Ara basamaklar belirlenirken konu ya da beceriler
mantıksal bir sıralamayla kolaydan zora doğru basamaklandırılır.
* Daha sonra bu basamaklar
kısa dönemli hedefler
hâline dönüştürülür.
* Kısa dönemli hedef ifadelerinde birey, ölçüt, koşul ve davranış
olmak üzere dört temel öge bulunur.
*
* Oluşturulacak hedef ifadeleri öğrenciden beklenen davranışları yansıtmalıdır.
* Bu nedenle öğretmen kendisine
dönük hedef koymaz, öğrenciye dönük hedefler koyar.
* Bu ifadelerin odağında öğrenci olduğu için öğrencinin ismine yer verilmelidir.
Ölçüt:
* Öğrencinin hedef davranışı kazanıp
kazanmadığına karar vermede
kullanılan bir standarttır.
* Bu standart
kimi zaman bir zaman sınırı, kimi zaman doğru tepki sayısı ya da yüzdesi olabilir (Kargın,
2010).
* “Ahmet, beş dakikada 10 tane iki basamaklı iki sayıyı eldesiz bir şekilde toplar.” ifadesindeki 5 dakika zaman sınırına işaret eden bir ölçüttür.
* “Pelin iki basamaklı sayılardan oluşan 10 toplama işleminin 9’unu eldesiz
bir şekilde toplar.” ifadesi doğru tepki sayısına
ya da “Pelin iki basamaklı sayılardan oluşan 10 tane toplama işlemini %90
doğruluk düzeyinde eldesiz toplar.” ifadesi
ise doğru tepki yüzdesine örnek olabilir.
Davranış:
* Öğrenciden sergilemesi beklenen eylemlerin açık bir şekilde ifade edilmiş hâlidir.
* Davranış ögesinin gözlenebilir ve ölçülebilir olması çok önemlidir (Kargın, 2010). Bu doğrultuda “Gözde 2. sınıf düzeyinde bir metni anlar.” ifadesi yerine “Gözde, 2. sınıf düzeyinde bir metinle ilgili 5 sorunun 4’üne doğru yanıt verir.” ifadesi daha uygundur.
* İlk örnekte öğrencinin metni
anlayıp anlamadığını nereden anlayacağımız ya da öğrenci ne yaparsa metni anladığını düşüneceğimiz belli değilken
ikinci örnekte davranış daha açık, gözlenebilir ve ölçülebilir hâle getirilmiştir.
Koşul:
* Hedef davranışın hangi koşullar altında, nerede, ne zaman ve nasıl
sergilenmesi gerektiğini gösteren bir ifadedir
(Kargın, 2007). Koşula ilişkin ifadeler, yönerge, talep, destek ya da
materyal başlıklarında çeşitlilik gösterebilir
(Hedin ve DeSpain, 2018).
* “Kerem sayması istendiğinde 1’den 20’ye kadar ritmik sayar.” örneğindeki sayması istendiğinde ifadesi yönerge ya da talebe ilişkin koşula örnektir.
* “Kerem tişört katlama
videosu izleyerek tişörtünü
yardımsız katlar.” örneğindeki tişört katlama videosu ifadesi materyale ilişkin
bir koşul örneği
olabilir.
* Performans düzeyi temel alınarak
oluşturulan uzun dönemli hedeflerin ara basamakları olan kısa dönemli hedeflere ilişkin
örnekler şu şekildedir:
Uzun dönemli
ve kısa dönemli hedef örnekleri
UDH 1. Mete, bir akademik
yıl sonunda basit şekilleri çizgilerinin üzerinden bağımsız bir şekilde makasla
keserek şekli çıkarır.
KDH 1. Mete kendisine verilen
farklı uzunlukta düz çizgilerin üzerinden
bağımsız bir şekilde
makasla keser.
KDH 2. Mete kendisine verilen farklı uzunlukta eğik
çizgilerin üzerinden bağımsız bir şekilde
makasla keser.
KDH 3. Mete kendisine verilen farklı şekillerin
çizgilerinin üzerinden bağımsız bir şekilde makasla keserek şekli çıkarır.
UDH 2. Mete, bir akademik dönemin sonunda iki farklı
büyüklükte farklı cinste nesne ya da nesne resimleri arasından büyük olanı göstermesi istendiğinde ¾ oranında
büyük olanı gösterir.
KDH 1. Mete, iki farklı büyüklükte aynı cinste aynı tipte nesne resimleri arasından
büyük olanı göstermesi
istendiğinde ¾ oranında
büyük olanı gösterir.
KDH 2.Mete, iki farklı büyüklükte
farklı cinste nesneler
arasından büyük olanı göstermesi istendiğinde ¾ oranında büyük olanı
gösterir.
KDH 3. Mete, iki farklı büyüklükte farklı cinste nesne
resimleri arasından büyük olanı göstermesi istendiğinde ¾ oranında büyük olanı gösterir.
Öğretim yöntemleri ve materyaller
BEP içeriğini
oluştururken kısa dönemli hedeflerin yanı sıra bu hedeflere ulaşmayı
kolaylaştıracak öğretim yöntemleri ve
materyaller de belirlenir. Öğretim yöntemleri ve materyaller belirlenirken hem
hedefin özelliklerine hem de öğrenci
özelliklerine dikkat edilmelidir (Kargın, 2010).
Hedefler için ayrılan zamanın
başlama ve bitiş tarihleri
Öğrenciye sunulacak
hizmetlerin başlayacağı zaman, bu hizmetlerin sıklığı ve devam etme süresi BEP hazırlanması sürecinde planlanmalıdır
(Kupper, 2000). Hedeflere ulaşmak için gerekli olan zaman diliminin belirlenmesinde öğrencinin mevcut
performans düzeyine, geçmişteki öğrenme hızına, yetersizlikten etkilenme düzeyine, ek özel eğitim hizmeti alıp
almamasına, çevresinin ve ailesinin özelliklerine ve eğitim gördüğü sınıfın özelliklerine dikkat
edilmelidir (Kargın, 2012).
Uygun değerlendirme yöntemleri
ve ölçütleri
* Öğrencinin BEP’inde yer alan hedeflere ulaşıp ulaşmadığını değerlendirmek
amacıyla kullanılacak değerlendirme yöntemleri ve başarı ölçütleri BEP hazırlanma sürecinde belirlenmelidir.
* Öğrencinin performans düzeyini belirlemede kullanılan gözlem, görüşme, kontrol listeleri gibi informal değerlendirme
araçları öğrenci ilerlemelerini
değerlendirmede de kullanılabilir (Kargın, 2019).
Ek hizmetler
* Öğrenciye sunulacak ek hizmetler öğrencinin uzun dönemli hedeflere ulaşmasını kolaylaştırmakla
birlikte özel eğitim, ilgili hizmetler
ve tamamlayıcı destekler başlıklarında ele alınabilir.
* Özel
eğitim, genellikle özel eğitim
öğretmeni tarafından sunulan ve öğrencinin eğitsel ihtiyaçlarını karşılamaya dönük olarak tasarlanmış bir hizmettir. İlgili
hizmetler, öğrencinin eğitsel
gereksinimleriyle bağlantılı ancak özel eğitim dışında kalan fizyoterapi, dil konuşma terapisi
ya da psikolojik danışma hizmetleri gibi hizmetlerdir.
Tamamlayıcı destekler ve hizmetler ise öğrencinin devam eden eğitim programına
katılımını artıran hizmetlerdir.
* Öğretmenin yaptığı uyarlamalar,
sınıf içi düzenlemeler, yardımcı teknoloji kullanımı ve davranış yönetimi uygulamaları tamamlayıcı destek ve hizmetlere örnek olabilir.
* BEP geliştirme birimi BEP içeriğine, öğrencinin ihtiyaç duyduğu ek
hizmetleri ve bu hizmetlerin nerede, ne zaman,
kimler tarafından ve ne sıklıkla
verileceği bilgisini eklemelidir (Gibb ve Dyches, 2000).
BEP Sürecinin
Etkili Bir Şekilde Yürütülmesi İçin Neler Yapılabilir?
*Gerçekçi bir BEP geliştirmek için öncelikli olarak öğrencinin performans düzeyinin doğru bir şekilde belirlenmiş olması gerekir.
*Performans düzeyinin hatalı belirlenmesi durumunda
oluşturulan hedefler de hatalı olacaktır.
*Bu
nedenle öğretmenlerin çeşitli
değerlendirme araçları ile farklı ortam ve zamanlarda öğrenci performansı hakkında bilgi toplaması gerekmektedir.
*Öğrencinin program içerisindeki performansını belirlemek ve programdan ne ölçüde yararlandığını ortaya koyabilmek amacıyla mutlaka
izleme ve değerlendirme çalışmalarına yer verilmelidir.
*BEP geliştirme, uygulama,
izleme ve değerlendirme süreci bir ekip işidir.
*Bu sürecin daha etkili
yürütülebilmesi için ekipteki herkesin kendi üzerlerine düşen sorumlulukları
yerine getirmesi çok önemlidir. Ancak
bu durum herkesin birbirinden bağımsız şekilde çalışarak sorumluluklarını
gerçekleştirmesi anlamına gelmemektedir.
*Ekip üyelerinin birbiriyle iş
birliği yapması ve öğrenci hakkında bilgi paylaşımında bulunması öğrencinin
belirlenen hedeflere ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
*BEP geliştirme
biriminin ayrılmaz bir parçası da ailedir.
*Ailelerin BEP sürecine katılımlarının artması öğrenciler için daha anlamlı hedefler belirlenmesini sağlayabileceği gibi ailelerin okulda devam eden öğretim süreçlerini evde de destekleme olanağını artırabilir.
*Bu nedenle öğretmenler ailelerin BEP sürecine katılımlarını desteklemelidir.
*Ailelerle olumlu bir iletişim
geliştirmek, BEP toplantılarına aileleri davet etmek ve bu toplantılarda ailelerin anlayabileceği basit dil kullanmak önemlidir.
*BEP sürecinin işleyişinin niteliğini arttıran önemli noktalardan biri de öğretmene ve öğrenciye sağlanan destek hizmetlerdir.
*Bu hizmetlerin öğrencinin belirlenen hedeflere ulaşmasını ve eğitim ortamlarına katılımlarını artırmakla birlikte öğretmenlerin de işini kolaylaştırmaktadır.
*Bu nedenle
destek hizmetlerin yaygınlaştırılması ve ulaşılabilir olması büyük önem arz etmektedir.
Öğretimin Bireyselleştirilmesi ve Öğretim Uyarlamaları
* Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin her birinin var olan
performansları kapsamında üst düzeyde öğrenebilmesi, öğrenme ihtiyaçlarının ve bireysel özelliklerinin dikkate alınmasına bağlıdır.
* Bu da ancak öğretimlerde öğrenciye özgü uyarlamalar yapılarak öğretimlerin bireyselleştirilmesiyle mümkün olabilir (Mastropieri & Scruggs, 2016; Renzulli vd., 2000).
* Öğretimin bireyselleştirmesi, bir sınıftaki tüm öğrencilerin hedeflenen
davranışları kazanmaları için yapılabilecek uyarlamalar anlamına
gelmektedir (Janney & Snell, 2006).
* Öğretim uyarlamaları, öğrenme
hızı ve kapasitesi bakımından akranlarına göre farklılık gösteren öğrencilerin kendi
hızlarında öğrenmeleri ve sınıf içinde gerçekleştirilen faaliyetlere üst
düzeyde katılımları için yapılan çeşitli düzenlemelerdir
(Sucuoğlu, 2006; Sucuoğlu
& Kargın, 2006).
* Sınıf içinde yapılacak uyarlamaları öğretmenler organize edebilir.
*Bu sebeple öğretmenlerin iyi bir gözlemci
olmaları gerekmektedir.
*Öğretmenler, gözlemleri neticesinde öğrenci ihtiyaçlarını belirleyebilir.
* Öğrenci ihtiyaçları doğrultusunda yapılan öğretimsel uyarlamalarla her öğrencinin öğrenme etkinliklerin üst düzeyde faydalanmasını sağlayabilir (Friend & Bursuck, 2002).
Öğretimin Bireyselleştirilmesinin ve Öğretim Uyarlamalarının Önemi
* Sınıflarda
bulunan öğrencilere bakıldığında tek
tip öğrenci profili olmadığı ve
bireysel farklılıklardan dolayı çeşitli performans düzeylerine sahip öğrencilerin bulunduğu görülmektedir.
* Özel eğitim okullarında ve kaynaştırma/bütünleştirme kapsamına
giren tüm sınıflarda çok sayıda özel eğitim ihtiyacı olan öğrenci bulunmaktadır.
* Özel eğitime
ihtiyacı olan öğrenciler, yeni bir konuyu öğrenirken ilgili konuyu kavramış gibi görünse de diğer
öğrencilerden daha fazla desteğe
ihtiyaç duymaktadır.
** Bu öğrencilerin her birinin var olan
performansları kapsamında üst düzeyde
öğrenebilmesi, öğrenme
ihtiyaçlarının ve bireysel özelliklerinin dikkate alınmasına bağlıdır.
* Bu da ancak öğretimlerde öğrenciye özgü uyarlamalar yapılarak öğretimlerin bireyselleştirilmesiyle mümkün olabilir (Mastropieri & Scruggs, 2016; Renzulli vd., 2000).
Öğretimin Bireyselleştirilmesinin ve Öğretim Uyarlamalarının Ortaya Çıkış Gerekçeleri
* Sınıflarda bulunan
öğrencilere eşit öğrenme
fırsatları sunabilmek ve öğrencilerin var olan performansları kapsamında üst düzeyde öğretimler gerçekleştirebilmek önemlidir.
* Bunun için öğrencilerin başarılı olduğu öğrenme biçimlerinin farkında olmak ve öğretilecek içerikleri buna uygun bit biçimde sunmak gerekmektedir.
* Bu kapsamda
özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencilere öğretim
yapan öğretmenlerin öğretim
yaklaşımlarını gözden geçirerek
gerekli uyarlamaları yapmaları
gerekmektedir (Macintyre & Deponio, 2003).
Öğretimin Bireyselleştirilmesinde ve Öğretim Uygulamalarında Temel Uygulama İlkeleri
* Öğretimin
bireyselleştirilmesinde ve öğretim uyarlamalarında esas alınması gereken bazı uygulama ilkeleri bulunmaktadır (O’Brien ve Guiney, 2001).
Bunlar:
- Tüm öğrenciler öğrenebilir ve öğretmenler öğretebilirler.
- Her öğrencinin eğitimden en yüksek düzeyde faydalanma hakkı vardır.
- Her öğrencinin gelişimi takip edilmeli ve ilerleme gösterenler ödüllendirilmelidir.
- Her öğrencinin ortak, farklı ve bireysel gereksinimleri vardır. Tüm öğrencilerin farklı, ortak ve kendine özgü ihtiyaçları vardır.
* Bu ilkeler
doğrultusunda bireyselleştirilmiş öğretim
öğrencilerin bilgiyi anlama,
işleme ve çıktı oluşturmaları sürecinde öğrenciye
özgü yolları ve uyarlamaları içerir
(Gül, 2014).
* Öğretim bireyselleştirilirken öğrencilerin ilgileri, öğrenme profilleri, hazırbulunuşlukları vb. değişkenler göz önünde bulundurularak süreç ve ürün üzerinde
uyarlamalar yapılır (Heacox,
2012).
Öğretimin Bireyselleştirilmesinin ve Öğretim Uyarlamalarının Kapsamı
* Öğretimin bireyselleştirilmesi, öğrenmeye etki eden tüm faktörlerin öğrenci özellikleri çerçevesinde düzenlenmesidir.
* Bireyselleştirilmiş eğitim planının (BEP) parçası olan düzenlemeleri ve değişiklikleri içerir (Snell & Janney, 2005).
* Öğretimini öğrencilere göre uyarlamak isteyen bir öğretmen
aşağıda belirtilen alanlarda
düzenlemeler yapabilir.
* Bu düzenlemeleri gerçekleştiren bir öğretmenin sınıf yönetimi de olumlu yönde etkilenecektir (Kargın,
2010).
* Fiziksel düzenlemeler
* Sürece yönelik düzenlemeler
*Sınıf iklimine yönelik düzenlemeler
* Öğretimsel düzenlemeler
*İşleyişle ilgili düzenlemeler
Fiziksel düzenlemeler
* Fiziksel düzenlemeler, uygun öğrenme ortamının oluşturulmasına yönelik yapılan
düzenlemeleri kapsar.
* Özel eğitim
ihtiyacı olan öğrenciler için yapılacak fiziksel
düzenlemeler
* sınıfın genel
fiziki yapısı, araç-gereçlerin düzenlenmesi ve ulaşılabilirlik olarak üç başlık
altında toplanabilir (Friend & Bursuck, 2002; Sucuoğlu &
Kargın, 2006).
Sınıf ortamının genel fiziki yapısı
* Sınıf ortamındaki ısı, ışık ve gürültü miktarı, renk, büyüklük
vb. fiziki özelliklerdir.
* Sınıf ortamındaki ısının gereğinden fazla ya da az olması öğrenmeyi olumsuz
olarak etkileyebilmektedir.
* Bu olumsuz
koşullar, öğrencilerin dikkatini öğrenilecek konuya odaklamasını zorlaştırır.
* Sınıf ortamının gereğinden fazla aydınlık ya da karanlık olması, öğrenmeyi olumsuz etkileyen fiziki koşullardan biridir.
* Özellikle özel eğitim ihtiyacı
olan bazı öğrenciler üzerinde bu fiziki koşullarının önemi çok daha fazladır.
* Örneğin, işitme yetersizliği olan bir öğrenci yeterince aydınlık
olmadığında konuşanın yüzünü net bir şekilde göremediği için
anlama düzeyi düşebilir.
* Ya da görme kalıntısı
olan görme yetersizliği olan bazı öğrenciler için ortamın yeterince
aydınlık olması akademik
faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde
yürütebilmesi için oldukça
önemlidir (Kargın, 2010).
* Sınıfta bulunan öğrencileri etkileyecek fiziki koşullardan bir diğeri de gürültü miktarıdır.
* Dışarıdan gelecek gürültüler, sınıfta
bulunan öğrencilerin dikkatini
dağıtabilir.
* Yine özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler, düşünüldüğünde bazı yetersizlik grupları gürültüden daha fazla etkilenebilir örneğin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan öğrenciler, yetersizliklerinden dolayı dikkatini toplama problem yaşarlarken bir de dışarıdan gelecek gürültü bunu daha da güçleştirecektir.
* İşitme yetersizliği olan öğrencilerin bulunduğu ortamın gürültülü olması sesleri ayırt etmeden zorlamalarına sebep olur.
* Sınıfın fiziki olarak çok büyük ya da çok küçük olması
da olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
* Sınıf gereğinden fazla büyük olduğunda
öğretmenin sınıfı kontrolü
zorlaşır.
* Ayrıca konuşma
sesleri ortamda dağılarak
zor anlaşılabilir.
* Bu durum tüm öğrenciler için olumsuz bir koşul olmakla birlikte işitme yetersizliği olan öğrenciler için daha da önemlidir.
* Sınıf gereğinden fazla küçük olduğunda öğrenciler rahat hareket
edemezler.
* Fiziki olarak yakın oldukları
için birbirlerinden daha çabuk etkilenebilirler.
* Kalem açma, kalemini yere düşürme, sayfa çevirme gibi küçük fiiller diğer öğrencilerin kolay bir şekilde
dikkatini dağıtabilir.
* Benzer şekilde sınıf ortamının
genel fiziki yapısıyla
ilgili birçok durum bulunmaktadır.
* Bu durumlar
öğretmenler ve yöneticiler tarafından sürekli kontrol edilerek öğrenciler için en uygun koşullar sağlanmalıdır.
* Böylelikle öğrenme
ve öğretme etkinliklerinden üst düzeyde verim alınabilir (Kargın,
2010).
Sınıf ortamındaki araç-gereçlerin düzenlenmesi
* Sınıfta bulunan
sıra, masa, sandalye,
yazı tahtası, akıllı tahta, kitaplık,
harita gibisınıf ortamındaki araç-gereçlerin öğrencilere göre düzenlenmesi öğretimleri daha etkili kılabilir.
* Bazı araç-gereçler, davranış kontrolünde
zorlanan, dikkat problemi yaşayan ya da duyusal alanlarda güçlüğü olan öğrencilerin içinde bulundukları
durumları daha da zor hâle dönüştürebilir.
* Bu sebeple
sınıf içindeki araç-gereçlerin yerleri ya da öğrencilerin oturdukları yerler öğrencilerin özellikleri düşünülerek ayarlanmalıdır.
* Öğrencilerin oturma düzenleri planlanırken dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır (Sucuoğlu & Kargın
* Ön sıralara davranış problemi olan öğrencilerin oturtulması öğretmenin kontrolü açısından daha kolay olur.
*Görme ya da işitme yetersizliği olan öğrencilerin öğretmenlerini en rahat görebilecekleri ya da duyabilecekleri konumlara oturtulması daha işlevsel olur.
* Dikkat problemi olan öğrencilerin ortamda
bulunan dikkat dağıtıcı
araç-gereçlerden uzağa oturtulması daha faydalı olur.
* Sıraların yerleştirilme düzeninin geleneksel olarak arka arkaya dizim şeklinden daha farklı şekillerde dizilmesi (Örneğin, U şeklinde) öğretimlerin daha etkili olmasına
katkı sağlayabilir.
*Özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencilerin sınıf arkadaşları tarafından dışlanmayacak konumlara oturtulması önemlidir.
*Oturulacak yer seçimlerinde öğrenci tercihleri dikkate alınmalıdır ancak öğrenci özellikleri göz ardı edilmemelidir.
*Örneğin, iki tane hareketli öğrencinin yan yana oturtulması öğrenmeyi olumsuz etkileyebilir.
* Öğrencilerin gün içinde yerlerinin değiştirilmesi aynı yerde oturmaktan sıkılan öğrenciler için faydalı bir yaklaşım olabilir.
Ulaşılabilirlik
* Ulaşılabilirlik, birçok ülkenin yasal düzenlemelerinde yer alan önemli bir kavramdır.
* Bu kavram, öğrenciler için hem
fiziksel olarak çevrenin ulaşılabilir olmasını hem de programların ulaşılabilir olmasını içerir.
* Özellikle özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencilerin bulunduğu ortamlarda onları sınırlandıracak her türlü engelin ortamdan kaldırılmasını gerektirir.
* Okullarda tuvaletlerin, merdivenlerin, kantinin, laboratuvarların,
kütüphanelerin vb. tüm ortamların tüm öğrenciler için ulaşılabilir bir şekilde planlanmasına dikkat edilmelidir.
* Eğitim programları öğrenci performansları göz önünde bulundurularak
şekilde oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Eğitim programlarını bireyselleştirmek için gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır (Kargın, 2010; Smith vd., 2014; Wood, 1998).
* Ulaşılabilirlik sınıf ortamında gerektiğinde öğrencilerin yerini
değiştirmekle sağlanabilirken gerektiğinde ise sınıfta bulunan eşyaların yerini
değiştirmekle mümkün olabilir.
* Ancak yapılacak düzenlemelerle ilgili özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin durumları
göz önünde bulundurulmalı ve bu düzenlemeler hakkında öğrenciler bilgilendirilmeli ve onların fikirleri alınmalıdır.
* Görme yetersizliği olan bir öğrencinin
ya da sıraların yeri değiştirildiğinde öğrenciye mutlaka bilgi verilmelidir.
* Sınıfta tekerlekli sandalye
kullanan bir öğrenci varsa yapılacak değişiklik hakkında öğrencinin fikri
alınmalı ve öğrenci rahat hareket edebileceği bir konuma getirilmelidir (Friend & Bursuck,
2002; Sucuoğlu & Kargın, 2006).
Sürece yönelik düzenlemeler
* Sürece yönelik
düzenlemeler, sınıfın işleyişiyle ilgili düzenlemeleri içerir.
*Bu düzenlemeler genel olarak okulun ve öğrencilerin karşılıklı olarak beklentilerini belirlemeyle ilgilidir. Öğretmenler, eğitim-öğretim yılının başında öğrencilere yönelik beklentilerini planlamalı ve eğitim-öğretim sürecine yönelik planlarını öğrencilere açıkça ifade etmelidir.
* Bu kapsamda
genel ilkeleri belirleme, sınıf kurallarını tanımlama, sınıf rutinleri
oluşturma gibi sınıfın işleyişi ile ilgili düzenlemeler planlanır ve öğrencilere aktarılır.
* Öğrencilerin de ilgili düzenlemelerle ilgili fikri alınabilir.
* Böylelikle öğretmenler ve öğrenciler eğitim-öğretim dönemi boyunca yapacaklarına ilişkin uzlaşmaya varmış
olur.
* Sürecin başında alınan kararlar
süreç boyunca uygulanır
(Kargın, 2010; Smith vd., 2014).
Genel ilkeler,
* Öğrencilerden yapması
istenen davranışları ve yöneticilerin ve öğretmenlerin davranış
biçimlerini içerir.
* Tüm öğrencilere eşit davranmak, saygılı olmak, sorumluluk sahibi olmak, güvenilir, kibar ve üretken olmak gibi davranışlar bunlardan bazılarıdır.
* Bireylerin içinde bulunduğu ortamlarda
kendisinden beklenen rol, sorumluluk ve görevleri bilmesi onları ilgili davranışları yapmaya yönlendirir.
* Bu sebeple eğitim öğretim döneminin başında genel ilkeler açık ve net bir şekilde ortaya konulmalıdır (Kargın, 2010; Smith vd., 2014).
Sınıf kuralları
* Öğrencilerin yapması
istenen davranışlardır.
* Öğrencilerin belirlenen kurallara uyması, öğretimlerin etkili olmasının ön koşulu olarak kabul edilebilir.
* Her sınıfın
kuralı ihtiyaçlar doğrultusunda kendine özgü bir şekilde oluşturulur.
* Kuralları oluştururken öğrencilerin de sürece dâhil edilmesi
önemlidir.
* Sınıf kuralları
oluştururken dikkat edilmesi
gereken bazı kriterler
bulunmaktadır (Kargın, 2010).
Bunlar:
* Sınıf kuralları
yedi maddeyi aşmamalıdır. Aksi takdirde hatırlanması zor olabilir.
* Kurallar belirlenirken öğrenciler sürece dâhil edilmelidir.
* Kurallar olabildiğince kısa ve anlaşılır
bir şekilde ifade edilmelidir.
* Kurallar belirlendikten sonra her kural açıklanmalı ve öğretimi yapılmalıdır.
*Kurallara uymadığı
zaman sonucunda ne olacağı açık bir şekilde
ifade edilmelidir.
* Kurallar olumlu ifadelerle oluşturulmalıdır.
*Sınıfa yeni öğrenciler katılırsa
kurallar yeniden gözden geçirilmelidir.
*Belirlenen kurallara
yönelik ipucu niteliğinde hatırlatıcılar kullanılmalıdır.
Sınıf rutinleri
* Öğrencilerin sınıfa girmeleriyle birlikte ders materyallerini ve sınıfta
bulunan eşyaları kullanma, derse başlama, ödevlerini
teslim etme, ders esnasında dersi dinleme, söz hakkı alma, sınav olma, izin
isteme, yardım talebinde bulunma gibi birçok
davranış şeklini içerir.
* Sınıf rutinlerini verimli bir
şekilde uygulayabilmek için bu davranışların her birinin nasıl
gerçekleştirileceği öğrencilere açık bir şekilde ifade edilmelidir (Kargın,
2010).
Sınıf iklimine yönelik
düzenlemeler
* Sınıf iklimi,
bir sınıfın sosyal ve psikolojik özellikleri ile ilgilidir.
* Olumlu sınıf ikliminin öğrenciler üzerinde olumlu etkileri
bulunmaktadır.
* Bu öğrenciler sınıf ortamında daha rahat, mutlu ve arkadaşça
tutumlar gösterirler.
* Olumlu sınıf iklimine sahip sınıflarda özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin öğretmenleri ve arkadaşları tarafından kabul oranı yüksek olur (Kargın, 2010).
* Olumlu
sınıf iklimi oluşturmada öğretmen, her öğrenciye önemli olduğunu hissettirmeli, ders dışı konularda da sohbet etmeli ve
özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin bireysel
özelliklerine saygı duymalıdır.
* Böylelikle
zaman geçtikçe öğretmenin bu olumlu davranışları sınıftaki öğrenciler
tarafından da benimsenir ve uygulanır (Kargın, 2010).
Öğretimsel düzenlemeler
* Öğretimsel düzenlemeler, iki başlık altında
incelenebilir.
* Bunlardan biri öğretim yöntemlerinin uyarlanması diğeri ise öğrenci gruplarının oluşturulmasıdır.
* Öğretim yöntemlerinin uyarlanması, öğretilmek istenen
bilgi ve becerileri öğrencilere kazandırmak için öğrenci gereksinimleri doğrultusunda farklı öğretim
yöntemlerinin kullanılmasını içerir.
* Bunu yaparken öğretilecek konunun ve öğrencilerin özellikleri dikkate alınmalıdır. Uygun yönteme karar verirken; “
a) hangi konu,
b) hangi öğrenciye,
c) hangi yöntemle daha kolay öğretilebilir?”
sorularının cevapları göz önünde bulundurulur (Friend & Bursuck, 2002; Olson, 1992).
* Öğretmenlerin öğretim
sürecinde farklı yöntemler
kullanması tüm öğrenciler için etkili sonuçlar verirken özel eğitim ihtiyacı
olan öğrenciler için bu durum daha da önemli hâle dönüşmektedir.
* Bu sebeple
öğrenci özelliklerine uygun farklı öğretim
yöntemlerinin seçilerek öğretim
yapılması öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır
(Friend & Bursuck, 2002; Lewis & Doorlag, 1999).
* Öğrenci grupları
oluşturma, öğretmenlerin yaygın olarak kullandığı
bir yöntemdir.
* Bu yöntemde öğretmenler öğrencileri bireysel özelliklerine göre gruplara ayırarak
öğretim yapar.
* Öğrenci grupları
farklı şekillerde oluşturulabilir.
* Performans düzeylerine, öğrenme hızlarına, öğrenme tarzlarına göre benzer ya da zıt özelliklerdeki öğrenciler bir araya getirilebilir.
* Diğer bir gruplama ise öğretmenin kullandığı öğretim yöntemine göre yapılabilir.
* Gruplara ayrılan öğrencilere büyük grup, küçük grup ya da bireysel olarak öğretim yapılır (Gearheart vd., 1996; Sucuoğlu & Kargın, 2006; Wood, 1998).
* Büyük grup eğitimi, yaygın olarak kullanılan
bir türdür.
* Genellikle grupta bulunan öğrencilerin tamamıyla aynı hedefleri gerçekleştirmek üzere öğretim yapılır.
* Az sayıda öğretmenin çok sayıda öğrenciye öğretim yapması büyük
grup öğretiminin avantajlarındandır.
* Ayrıca
özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin sınıftaki diğer öğrencilerden
ayrıştırmadan grubun içinde yer alması da büyük öğretiminin olumlu bir yönüdür
(Kargın, 2010).
* Küçük
grup eğitimi, program hedeflerine ya da güçlük yaşayan öğrenciler (genellikle
özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler) için tercih edilir.
* Küçük gruplara benzer performans düzeyine sahip öğrenciler dâhil edilebileceği gibi farklı performans düzeyine sahip öğrenciler de katılabilir.
* Küçük gruplar, genellikle iki ile altı arasında öğrenciden oluşturulur (Friend & Bursuck, 2002; Gearheart vd.,1996).
* Bireysel öğretim, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere bire bir yapılır.
* Bireysel öğretimin avantajı, doğrudan öğrencinin eksik olduğu bilgi ve beceriler
üzerine odaklanarak eksiklerin tamamlanmasına yönelik
olmasıdır.
* Bireysel öğretim tek bir öğretmen ile gerçekleştirilebileceği gibi ek olarak yardımcı bir öğretmenle de gerçekleştirilebilir (Friend
& Bursuck, 2002; Kargın, 2010).
İşleyişle ilgili düzenlemeler
İşleyişle ilgili düzenlemeler, öğretimlerin okul çapında öğrenci
gereksinimlerine uygun olarak bireyselleştirilmesine yönelik temel uyarlamaları
içerir. Bu kapsamda aşağıda belirtilen alanlara yönelik uyarlamalar yapılabilir.
*Yönetici ve öğretmen sorumluluklarında uyarlama
*Zamanda uyarlama
ve düzenleme
*Ödevlerde uyarlama
*Sınavlarda uyarlama
Yönetici ve öğretmen sorumluluklarında uyarlama
* Yöneticiler, okul çapında yapılacak
uyarlamalarla ilgili zemin hazırlamalıdır.
* Öğretmenleri gerekli
uyarlamaları yapmaları hususunda
teşvik edebilirler.
* Uyarlamalar konusunda
öğretmenlerle aileler arasında
köprü görevini üstlenirler.
* Bununla birlikte
uyarlamalar için ihtiyaç
olan araç-gereçleri temin etmek ve fiziksel çevreyi
düzenlemek de yöneticilerin görevleri arasındadır (Kargın, 2010).
* Öğretmenler, konumları
itibarıyla öğrenci özelliklerini ve ihtiyaçlarını analiz etmede baş rolü üstlenirler.
* Öğrenci özellikleri ve ihtiyaçları kapsamında yapılacak uyarlamaları belirler
ve bunları uygular.
* Bunun yanı sıra zamanı,
ödevleri ve sınavları
öğrenci özelliklerine göre uyarlama ve düzenleme görevi de öğretmenlere aittir
(Kargın, 2010; Smith
vd., 2014).
Zamanda uyarlama ve düzenleme
* Her öğrencinin öğrenme ve bilgiyi işlemleme hızı aynı değildir.
* Bu sebeple
zamanda farklı şekillerde uyarlamalar yapılabilir.
* Bu uyarlamaların ilki öğretim hızına yönelik olabilir.
* Öğretimler, öğrencilerin öğrenme hızına uygun bir şekilde sürdürülmelidir.
* İkincisi, öğrencilerin dikkat süreleri farklılık
gösterebilir.
* Öğretimler yapılırken
öğrencilerin dikkat süreleri
göz önünde bulundurulmalıdır.
* Gerektiğinde öğretimlere kısa aralar verilerek tekrar devam edilebilir.
* Zamana ilişkin buna benzer birçok uyarlama
yapılabilir (Doğanay Bilgi, 2019; Gül, 2014).
Ödevlerde uyarlama
* Öğretimin bireyselleştirilmesi sadece öğretmenin yapacağı
öğretimlere yönelik değildir
aynı zamanda öğrenciden beklenen görev ve sorumluluklarda da uyarlama yapılması gerekir.
* Bunlardan biri ödevlerde yapılacak
uyarlamalardır.
* Öğretmenler, her öğrenciye aynı ödevi vermek
yerine öğrenci ihtiyaçları doğrultusunda ödev içeriklerini değiştirmelidir.
* Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler düşünüldüğünde verilen ödevler diğer öğrencilerle aynı zorluk ve uzunlukta olmamalıdır.
* Bu öğrencilerin özellikleri çerçevesinde daha basit düzeyde
ödevler verilebilir (Doğanay
Bilgi, 2019; Gül, 2014; Kargın, 2010).
Sınavlarda uyarlama
* Öğrencilerin bireysel özellikleri çerçevesinde sınavların süresinde, türünde ve süresinde uyarlamalar yapılabilir.
*Sınav soruları öğrencilerin performans düzeyini uygun zorlukta hazırlanmalıdır.
*Sınav süresi, özel eğitime ihtiyacı olan bazı öğrenciler için daha uzun tutulabilir.
* Sınav türünde
ise öğrencinin gerçek
performansını yansıtabilmesi için çoktan seçmeli,
boşluk doldurma, doğru-
yanlış, yazılı ya da sözlü
olmak üzere en uygun olanın
seçilmesi gerekir.
* Öğrenciye en uygun sınav türünü seçerken
yetersizlik durumuna göre seçim yapmak iyi bir kriter olabilir.
* Az gören bir öğrenciye sözlü sınav yapmak, konuşma bozukluğu olan bir öğrenciye yazılı sınav yapmak ya da ince motor becerileri zayıf olan bir öğrenciye çoktan seçmeli soru sormak uygun olur.
Yorumlar
Yorum Gönder