9. AİLELERLE İLİŞKİLER ( 1 video )
AİLELERLE İLİŞKİLER
* “En iyi ve akıllı ebeveynler
kendi çocukları için istediklerini, toplumun bütün çocukları
için istemelidir. Okullarımız için diğer idealler dar fikirli ve sevimsiz olur; demokrasimizi yok eder.” John Dewey (1859 -1952)
Ebeveyn Katılımı
* Çocuğun gelişiminde anne-babadan alınan genetik miras olan kalıtımdan sonra
etkili olan unsur çevredir.
* Çevre deyince
ilk akla gelen aile olmaktadır.
* Ailenin çocuğu yetiştirirken ona karşı olan tutumu, konuşmaları, yaklaşım biçimi ve uyguladığı disiplin
tarzı çocuğun kişiliğini ve diğer bireysel
özelliklerini biçimlendirmektedir.
* Ayrıca bu tutumlar öğrencilerin okuldaki başarılarını da etkilemektedir.
Ailelerle İlişkiler
* Ailelerin eğitim sürecine katılmalarının temel gerekçelerini Akkök (1999) şöyle belirtmektedir:
Gerekçeler;
* Aileler çocuklarıyla en yoğun iletişim
içinde olan kişilerdir.
* Onların gözlemlerinden ve görüşlerinden yararlanmak çocukların gelişimlerini kolaylaştıracaktır.
* Toplumumuzda genel olarak annelerin
eğitim düzeylerinin alt düzeyde olması onlardan beklenen
akademik katkıyı yeterince sağlayamamalarına yol açmaktadır.
* Aile katılım
programları yetişkin eğitimi olarak algılanmaktadır.
* Ailelerin okulu tanıması, kendilerini bir parçası olarak hissetmesi, onların
okul ve öğrenciler için kaynaklar
araması için de fırsat
sağlamaktadır.
* Ailelerin katılımında diğer bir önemli
gerekçe de çocukların akademik performanslarının, okulun akademik standartlarının yükselmesine de katkısı olmasıdır.
* Sınıf ve okul ortamı içinde “ortak bir kültürün” oluşması için ailelerin eğitim sürecine ilişkin bazı etkinlikleri ev ortamına taşımaları ve bunları geliştirmeleri de çok yararlı olacaktır.
* Aileler çocuklarının gelişimi için en iyi ve etkili yolları,
yöntemleri bulmak için çaba sarf etmektedirler.
* Ancak zaman zaman bu ipuçlarını bulmakta
zorlanmaktadırlar.
* Aile katılımı
ile geliştirilmeye çalışılan
etkileşimden hem çocuklar
hem de aileler yarar görmektedirler.
* Çocukların benlik algısı olumlu yönde etkilenmektedir.
* Çocukların akademik
başarılarının arttığı gözlenmektedir.
* Ailelerin okula ve eğitim sürecine olumlu tutumlar geliştirmelerine yardımcı olmaktadır.
* Ailelerin katılımları okul merkezli veya ev merkezli
olarak iki gruba ayrılır (Akkök, 1999):
Okul Merkezli Katılım
* Aile- öğretmen
konferans ve toplantılarına katılma
* Öğretmenlerle iletişim
içinde olma
* Akademik etkinliklerde gönüllü olma
* Ailelerin proje ve ödevlere
gönüllü yardımı
* Okul aile birliği çalışmalarına katılma
Ev Merkezli Katılım
* Ana babaların
çocukları ile evde yapabilecekleri eğitimsel
etkinlikler
* Öğretmenlerin gerektiği zaman yapacakları ev ziyaretleri
İş birliği temelli katılım
* İş birliği temelli katılım,
ebeveynin, öğretmen ve okul personeli
ile öğrencinin gelişimine
yönelik etkileşimleridir.
* Etkinlikler konusunda öğretmenle konuşmak, problemlerle ilgili konuşmak ve bilgi edinmek
üzere okul yönetimi
ile görüşmek iş birliği temelli
katılım örnekleridir (Kaya,
2011).
* Ailelerin katılım programlarında şu noktaların gözden uzak tutulmaması gerekir:
Ø
Ana babaların çocukların eğitimi, gelişimi
ve eğitim yöntemleri ile ilgili olduğunu
kabul etmek,
Ø Ana babaların becerilerinin ve özelliklerinin farklı olduğunu kabul etmek, Ailelerin ihtiyaçlarına yaratıcı ve esnek programlarla karşılık vermek, Ailelerin
beklentilerini öğrenmek, rol ve sorumluluklarını paylaşmak,
Ø
Ailelerin çocuklarının gelişimine ve eğitim-öğretim ortamına katkılarını vurgulamak,
Ø
Ana babaların
çocuklarına ilişkin gözlem
ve düşüncelerini öğretmenlerle paylaşmalarını sağlamak,
Ø Ana babaların çocuklarıyla ilişkilerinin öğretmenlerin çocuklarla ilişkilerinden daha uzun süreli olduğunu
akılda tutup programları buna göre ayarlamak,
Ø Aileleri karar verme sürecine katmak ve/veya kararlardan onları haberdar etmek,
Aile katılımının zaman, çaba ve enerji gerektirdiğini göz önünde bulundurmak, Dikkati sorunlardan çok çözümlere vermek (Akkök, 1999):
Ailelerden Beklentiler
* Rehberlik programında yer alan kazanımların kazandırılma sürecinde okul aile iş birliği kaçınılmazdır.
*
Bu sebeple kazanımlara yönelik
yaşantıların aile ortamında da sağlanması, takibinin yapılması ve aile desteği, programın etkililiğini artırmak için gereklidir.
* Bu amaçla velilerin;
Ø
Öğrencilere kazandırılması istenen beceriler konusunda model olması
Ø Okul ile iş birliği yaparak öğrencinin takibi ve değerlendirilmesinde sınıf ve okul rehber öğretmenine destek sağlaması,
Ø
Okulda düzenlenen velilere yönelik çalışmalara katılması beklenir.
İlkokulda Ebeveyn Katılımı
* İlkokulda çalışan psikolojik danışmanlar, çocukların gelişimsel hedeflerine ulaşmalarında ebeveyn katılımına
büyük önem vermektedirler.
* Ebeveyn desteği
olmadan, sınıf rehber öğretmenlerinin ve psikolojik danışmanların sundukları hizmetlerde başarı sağlamaları zor görünmektedir.
* Ebeveynler çocuklarının rehberlik ve psikolojik danışma etkinliklerine katılmalarını desteklediklerinde, okul-ev arasında işe yarar bir ortaklık kurulmaktadır (Schmidt,2017).
Ortaokulda Ebeveyn Katılımı
* Ortaokul öğrencileri, özerkliklerini ortaya koydukları, ebeveyn ve aileden
bağımsızlaşmaya çalıştıkları bir gelişim dönemindedirler.
* Ergen gelişiminin bu geçiş evresinde, sınıf rehber öğretmeni ve psikolojik danışmanlar ebeveyn katılımının önemini bilir.
* Çocuklar bu geçiş sürecinde, onları ne zaman ve nasıl serbest bırakıp
ne zaman ve nasıl kontrol
altına almaları gerektiğini iyi bilen ebeveynlere ihtiyaç duyarlar.
* Bu konular, pek çok ebeveyn için öğrenmeyi gerektiren
ve çocuklarına da yarar getirecek
bir süreçtir.
* Bu süreç, ebeveynlerin kendileri
ve çocukları için değişmelerini gerektirir.
* Bu değişim,
ebeveynlerin kendilerini ve çocuklarını tanımaları için gereklidir.
Lisede Ebeveyn Katılımı
* Lise yılları,
pek çok öğrenci için artan bağımsızlık ihtiyacı
ve sorumluluklar getirmektedir.
* Bunun doğal bir sonucu olarak ebeveyn
katılımının azalması beklenmektedir.
* Ancak üniversite ya da mesleğe
geçişle ilgili konular
ebeveynlerin katılımını artırmaktadır.
* Bu dönemde,
mesleki rehberlik ve eğitsel planlama
hizmetlerine daha fazla yer verilir.
* 14-18 yaş ergen çocukları olan
ebeveynler mesleki rehberlik ve eğitsel planlama, ergenle iletişim, sınavlara hazırlık gibi konularda sorun yaşayabilecekleri için, ebeveynlerin kendilerini tanımaları ve eğitmeleri beklenir.
* Lisede çalışan rehber öğretmen-psikolojik danışmalar ergenlik konuları,
ergen-ebeveyn iletişimini kolaylaştıracak iletişim
becerileri, gelişim görevleri, akran ilişkileri, sosyal medya kullanım
davranışı vb. konularda ergen davranışı hakkında programlar hazırlayabilir ya da yakın bir kurumda, çevrede
sunulan bu tür programlara ebeveynleri
yönlendirebilir.
* Ayrıca ebeveynlere bu konularda yararlı
olabilecek çevrimiçi bilgi
kaynakları önerilebilir.
Ebeveynlik Tarzını Bulmak
Demokratik anne-baba:
* Bu tür anne-baba
çocuklarını bağımsız olmaya teşvik eder ama yine de eylemlerine
sınırlar ve kontroller getirirler.
* Kural koyarlar
ama kuralların mantığını
açıklarlar ve eleştirileri dinlerler.
* Sevgilerini hissettirler ve çocukla iletişim
kurarlar.
Otoriter anne-baba:
* Bu tür ana babalar çocuklarını kontrol ederler ancak onları dinlemezler,
çocuklarıyla daha az ilgilenirler, bazen soğuk ve katı
olurlar.
* Ceza ve emirleri oldukça
sıktır.
İzin verici anne-baba:
* Bu tür anne-babalar çocuklarıyla yakından ilgilenir ancak onlardan pek bir şey istemezler, kural koymazlar, cezalandırmadan kaçınırlar.
* Genellikle tutarsız
ve güvensizdirler.
İhmalkâr anne-baba:
* Bu tür anne-babalar, çocuklarının yaşamıyla son derece ilgisizdirler.
* Anne-babaları ihmalkâr
olan çocuklar, anne-babalarının yaşamlarının diğer yönlerinin kendilerinden daha önemli olduğu duygusu geliştirir (Santrock, 2021).
Yorumlar
Yorum Gönder